DEVLET OLMAK BAŞKA BİR ŞEY (15.10.2012 Tarihinde Antalya Ekspres Gazetesinde Yayınlanmıştır. )

DEVLET OLMAK BAŞKA BİR ŞEY

Şili Devleti 69 gündür yerin 700 metre altında mahzur kalan madencilerini kurtarmak için her şeyi yaptı. Maden kazasından 17 gün sonra yaşadıkları fark edilen 39 işçisinin, hayat mücadelesini, kadere bağlamadı, tanrının verdiği aklı kullanarak, mali külfetini yüklenerek, yer üstüne en son teknolojiyi kullanarak çıkardı.

Yerin altında geçen günler boyunca işçilerin moral motivasyonunun bozulmaması, yaşamla olan bağlantılarının kopmaması için aileleri ile iletişim kurmalarını sağladı ve maden kazasını kendi devletlerine özel bir olay olmaktan çıkartarak tüm insanlığa mal etti.

Tüm bu işleri yaparken hiçbir şekilde devletin acziyetini ortaya koyarak, çaresizlik görüntüsü vermedi.

700 metre yerin altında kalan, 39 işçinin kurtarılması neredeyse imkansız olarak görülürken, bu işçilere ulaşılamasa ve süreç madencilerin ölümü ile sonuçlansa hiç kimsenin diyecek bir şeyi yokken, inançla yapılan kurtarma çalışmaları ve tüm canların sağlıklı olarak yüzeye çıkarılması operasyonu Şili Devletinin dünya tarihine altın harflerle yazılacak bir başarısı ve onuru olmuştur.

Devletin insan olmayı her şeyden üstte tutarak, insan hayatına verdiği önemi gösterdiği kurtarma süreci, öncelikle Şili halkının devletine olan güvenini artırmış, insanlığın robot karakterlere dönüştürüldüğü günümüzde, tüm dünya halklarına ve devletlerine örnek olmuştur.

Kurtarma çalışmaları sonrasında, çıkan madencileri devlet başkanı Sebastian Pinaro’nun karşılaması, çıkan işçilerin yanlarında yerin 700 metre altında ürettikleri madenleri çıkartarak hediye etmeleri, kurtarılan madencilerin diğer arkadaş ve aileleri ile kucaklaşmaları ve batan gemiyi en son kaptanın terk etmesi gibi, madeni en son tüm işçiler yeryüzüne başarılı bir şekilde ulaştıktan sonra, şeflerinin terk etmesi, insanlık adına alınması gereken pek çok derslerle doludur.

Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinaro’ya kurtarma çalışmaları esnasında, devlet olma ciddiyetini göstererek, insan hayatının ne kadar önemli olduğunu, devletin halkı için var olduğunu tüm dünyaya gösterdiği için teşekkür ederim.

Darısı diğer devletlerin başına!!!

Diğer taraftan;

İnsanlığın Meksika körfesindeki platform kazası sonrasındaki yaşanan petrol kirliliği sonrasındaki çaresizliği, macaristan’da aleminyum fabrikası atık barajının yıkılması sonucunda yaşanan çevre kirliliği karşısındaki çaresizliği ise oturup yeniden düşünülmesi gereken bir insanlık konusudur.

Büyük çaplı çevresel felaketlerle karşılaşıldığı zaman insanlığın kirlenmeyi ve kirlenmenin yayılımını sadece izliyor olması, yerinde ve hızlı müdahale ederek kirliliği önleyemiyor olması, devletlerin bu tarz faaliyetler için alması gereken tedbirleri ve yaptırımları yeniden gözden geçirmesi gerektirmektedir. Özellikle devletlere ait sınırları aşan kirliliğin, sadece o faaliyete izin veren devleti değil, diğer devletlerinde çevresel değerleri ile insan hayatını tehdit etmesi önümüzdeki günler konuşulması gereken konular olarak karşımızda durmaktadır.

Kontrol edilemeyen ve önlenemeyen kirlenmeler sebebi ile karşılaşılan çevresel felaketlerde, çevrenin, nasıl eski haline getirileceğini, kirlenme sürecinde insan ve çevre sağlığının nasıl korunacağının, mağdur olanların, mağduriyetlerinin nasıl giderileceğinin kurallara bağlanması gerekiyor. Aksi taktirde her devlet Amerika değil, kirliliğe sebep olan şirketten 20 milyar dolarlık teminat alsın!!!

GERİ DÖN